Gebelik ve Hipertansiyon
Yüksek tansiyon bugün her dört kişiden birinde olan, çok yaygın bir durumdur ve konu hamilelik olunca daha da önem kazanmaktadır.
Tespit edilmiş yüksek tansiyonu olmayan anne adaylarına bile dikkatli olmalarını öneririz. Gebelikte çoğalan östrojen hormonu anneleri yüksek tansiyondan korur ama gene de her 100 hamile kadından altısı bu derdin sahibi olur.
Hipertansiyon Nedir?
Daha önce annede görülmeyen görülmeyen hipertansiyonun gebeliğin beşinci ayından itibaren başlaması gebelikte hipertansiyon nedir sorusunun ilk cevabıdır. Bu zamanda büyük tansiyon 140, küçük tansiyon ise 90 mmHg ölçümünün üstüne çıkmıştır. Fakat doktorlar bu süreçte tansiyon ilaçlarının kullanılmasını istemezler. Önemli olan bebeğin sağlığını tehlikeye atmamaktır. Çoğunlukla doğumdan sonraki üç ay içinde durum normale döner.
Eklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) Nedir?
Buraya kadar iyimser havada giden cümlelerimizin içine preeklampsi ve eklampsi olarak bilinen teşhisler girerse durum kötüleşir. Ciddi tansiyon sorunu başlamış demektir ve bu idrarda protein çoğalması ile belli olan, böbrek, karaciğer, gözler gibi hayati organlarda hasar oluşturan durumdur. Annenin baş ve ense ağrıları ile başlayan beyin kanaması ve felç geçirme ihtimali vardır. Dört saatte bir yapılan ölçümler 160/110 gibiyse durum ciddidir. Bebeğin gelişimi de tehlike altındadır. Eklampsi halk arasında gebelik zehirlenmesi olarak geçen, sara nöbetine benzeyen ve annenin bilincini kaybettiği durumlardır. Preeklampsi gebelikte hipertansiyon tehlikesi yaşanmasının başlangıç aşamasıdır. Belirlenmesi ve teşhis edilmesi bugün kadın doğum uzmanlarının en çok uğraştığı konular arasındadır.
Gebelikteki Yüksek Tansiyona Karşı Neler Yapılabilir?
Yatak istirahati kesindir. Asla kilo alınmaması ve tuz kullanımının durdurulması zorunludur. Bu yüzden hamile kalmadan önce fazla kilo denilen illetten uzak durun.
Hayatınız boyunca kilo derdinden uzak durun demek aslında çok daha iyi bir öğüttür.